En az fark edilen ama en güçlü sözel olmayan
işaretlerden bir tanesini avucumuzla yaparız. Doğru kullanıldığında avuç gücü
kullanıcıya bir otorite ve diğerlerinin üzerinde sessiz bir iktidar sağlar. Üç
tane temel avuçla kumanda hareketi vardır: avuç yukarıya bakıyor, avuç aşağı
bakıyor ve avuç kapalı parmak ilerde konumu.
Üç konumun farklarını şu örnekle
gösterebiliriz: birisinden bir kutuyu kaldırıp aynı odadaki başka bir yere
taşımasını istediğinizi varsayalım. Aynı ses tonu, aynı sözcükler ve aynı yüz
ifadesini kullandığınızı ama sadece avuç konumunuzu değiştirdiğinizi varsayalım.
Avucun yukarı bakması sokaktaki dilencinin dilenme hareketini andıran şekilde
edilgin ve tehdit etmeyen bir harekettir. Kutuyu taşıması istenen kişi bu
isteğin baskısını hissetmeyecek ve normal ast/üst ilişkisinde bu talebin
kendisini tehdit ettiğini düşünmeyecektir.
Avuç aşağı doğru çevrildiğinde
anında daha otoriter olursunuz. İstekte bulunduğunuz kişi kutuyu kaldırması
için bir emir verdiğiniz hissine kapılır ve onunla ilişkinize bağlı olarak
size tepki duyabilir. Örneğin, istekte bulunduğunuz kişi sizinle eşit statüde
bulunan bir iş arkadaşımızsa avucunuz aşağıya bakarak yaptığımız isteği
reddedebilir ve isteğinizi avucunuz yukarı bakarak belirttiğinizde
gerçekleştirmesi daha olasıdır. İstekte bulunduğunuz kişi astımızsa kullanmak
için yeterli otoriteye sahip olduğunuzdan avucun aşağı baktığı hareketiniz
kabul edilebilir. Şekil 19'da avuç yumruk şeklinde kapalıdır ve ileriye
uzatılan parmak konuşanın dinleyicisini figüratif olarak dövdüğü sembolik bir
copa dönüşür.
İleriye uzatılan parmak özellikle konuşma temposuna göre hareket
ettirildiğinde bir konuşmacının konuşurken kullanabileceği en rahatsız edici
hareketlerden biridir. Parmağımızı ileriye uzatma alışkanlığımız varsa avucun
yukarı ve aşağı baktığı konumları deneyin. Daha rahat bir yaklaşım oluşturduğunuzu
ve insanlar üzerinde daha olumlu bir etkiniz olduğunu göreceksiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder