İnsanların birbirlerine
söyledikleri yalanları dört grupta değerlendirmek mümkündür.
Birinci grupta
kişinin söylediği yalanın, karşısındaki tarafından bilindiği fakat karşı
çıkılmadığı ortak-yalanlar vardır. Kendisine yapılan akşam yemeği önerisinden
hoşnut kalmayan hanım, daveti yapan kişiye ''işim var' veya ''başkasına sözüm
var'' der. Bunu söylerken karşısındakinin söylediği yalanı anladığını bilir.
Ancak iki taraf için de durumun bu şekilde algılanması uygundur. Daveti yapan
kişi, konuyu mazeret yönünde geliştirebilir ve şehir hayatında herkesin
programının kaçınılmaz olarak çok yüklü olduğunu söyler. Bu şekildeki
ortak-yalanlar insanların gündelik hayatlarında önemli bir yer tutar.
İkinci
grupta yer alan yalanlar, doğrusu ortaya konamayacağı için karşı çıkılmayan
yalanlardır. Buna örnek eşi kendisini terk eden birinin bir kokteyl partide
mutlu bir görüntü sergilemesidir. Bu kişi beraberliğini bitirmekten ötürü çok
mutlu olduğunu ifade eder ve dinleyenler bunun doğru olmadığını bilirler. Ancak
buna kimse karşı çıkamaz. Bu kişi gece boyunca izlenecek olursa, söyledikleriyle
iç dünyası arasındaki çelişkiyi ortaya koyacak birçok açık verebilir. Ancak bu
yalanın ortaya çıkması kimseye yarar sağlamayacağı için, kimse konunun üzerine
gitmez.
Üçüncü grupta profesyonel yalancıların söyledikleri. yalanlar bulunur.
Burada ''profesyonel yalancı'' tanımı ''mesleği gereği yalan söylemek zorunda
olan'' anlamında kullanılmaktadır. Diplomatlar, politikacılar, avukatlar,
reklamcılar, halkla ilişkiler şirketlerinin temsilcileri, falcılar,
sihirbazlar, eski eşya satıcıları (antikacılar) için yalan bir hayat
biçimidir. Bu kimseler, karşılarındaki kişilere konuyla ilgili olarak sadece
onların hoşlarına gidecek olanları söylemekte çok ustadırlar.Bu kimseler yalan
söyleme becerilerini öylesine geliştirip parlatırlar ki, insanlar bu yalanları
duymak için can atarlar, teşvik ederler ve bundan mutluluk duyarlar. Bu grupta
yer alanlar yalan işaretlerinin çok azını gösterirler.
Dördüncü grupta ise, işi
yalan söylemek olmayan sıradan insanların söyledikleri ve kendilerine yarar
sağlayan küçük veya büyük yalanlar gelir. Bunlar fark edildiği zaman ''yalan''
diye adlandırılan adi yalanlardır. Kitapta daha önce yer verdiğimiz önemli bir
gerçeği burada bir kere daha hatırlatalım: ''İnsan ağzıyla yalan söyleyebilir
ancak bedeniyle asla''. Bu sebeple söylediğinde dürüst olmayan birinin,
davranışlarıyla sözlerinin doğru olmadığı konusunda bazı ipuçlarıyla kendisini
ele vermesi kaçınılmazdır.
Yorumlar
Yorum Gönder